23 Mart 2009

Kısa Günün Karı

İki yıl kadar önce okuduğum bir köşe yazısı aklıma geldi bu sabah. O zaman Bugün gazetesinde yazıyordu şimdi nerede bilmiyorum, Can AKSIN'ın bir yazısıydı. Çok hoşuma gitmişti, saklamıştım yazıyı. Dosyaları karıştırıp buldum. Kardan dolayı Boğaz'da trafik killitleniyor ve bu durumu bir simitçi fırsat biliyor. Simitçinin kendisine anlattıklarını kaleme almış yazar. Buyrun okuyalım:
Simitlerimi bitirmiş eve gidecektim. Boğaz Köprüsü yolundaki araçların hiç hareket etmediğini fark ettim. ''Şu büfeden 1 karton sigara alsam, bekleyenlere satabilir miyim acaba ? '' diye düşündüm. Satamazsam geri verecektim, nasıl olsa büfeci arkadaş.
Bir karton Marlboro aldım. Tellerden atlayıp köprü yoluna çıktım. Bir dakika geçmemişti ki tüm sigaralarım bitti. Saatlerdir bekleyenler 5 milyondan sigaraları kapıştılar. Tam dönüyordum simsiyah bir jipin içindeki bir adam beni yanına çağırdı:
''Oğlum, bana 2 Marlboro verir misin ? ''
Sigaram bitmişti koşa koşa büfeye gittim. 10 karton Marlboro aldım. Eğer ceketimin cebinde saklamasaydım siyah jipin içindeki amcaya sigara kalmayacaktı. Amca bana 20 milyon uzattı. Paranın üzerini vermeye çalışırken, ''Bu soğukta bana sigara getirdin, üstü kalsın'' dedi. Jipin yanından ayrılırken ''Bana su bulabilir misin ? '' diye sordu. Büfeye koştum. 10 karton sigara 1 koli su aldım. Jipin yanına vardığımda sadece jipteki amca için ayırdığım 2 küçük şişe su kalmıştı. ''Kaç para oğlum su'' dedi. Az önce fazlasıyla para vermişti zaten. ''Yok amca istemez'' dedim. ''Benden zengin misin'' diyerek bir tane gıcır gıcır 20'lik verdi. Tam yanından ayrılırken ''Amca karnın aç mı ? '' diye sordum. ''Yiyecek bişey bulabilir misin ? '' dedi. ''Hemen geliyorum'' dedim. Büfeye geldim 10 karton daha sigara aldım. Giderken büfeciye ''Bana 20 tane sandviç yap. İki tanesi torpilli olacak'' dedim. Sigaraları satıp geldiğimde sandviçler hazırdı. Hepsini folyolara sardırdım. Amcanın yanına gelinceye kadar tüm sandviçler bitmiş yeni siparişler almıştım. Kara jipteki amcanın torpilli sandviçlerini verdim. Amca cüzdanını çıkardı, başladı yirmilikleri saymaya; 1, 2, 5, 9, 10 tam 10 tane yirmilik verdi bana. ''Bunu hak ettin. Senin sayende sigaram, suyum, yemeğim var. Artık beklemek önemli değil.'' dedi. Teşekkür edip yanından ayrıldım.
O gece büfedeki tüm sigaraları ve tüm ekmekleri sattım. Büfe ile çevreyolu arasında kaç sefer yaptığımı bilmiyorum. Ama çok fazla üşümüştüm. Artık soğuktan ayaklarım tutmuyordu. Eğer üşümemiş olsaydım daha çok şey satabilirdim.
Eve geldiğimde eşim beni kuruladı. Cebimdeki paraları masanın üzerine çıkarttım. Ailece saydık. Şimdiye kadar hiç, 1 milyar 350 milyon Lira'yı bir arada görmemiştim!

2 yorum:

Adsız dedi ki...

harbi güzelmiş bu böyle ilginç güzel yazılar ekle canımı ye sonuna kadar soluksuz okurum bunları:)))

Unknown dedi ki...

canım çok güzeldi yaa..böle hikayelerin devamını bekliyorum;)